2016 yılında tavan yapan trafik sigortası primleri için Hazine Müsteşarlığı çalışmalara başladı. Yapılan düzenlemelerle primlerin düşürülmesi hedefleniyor.
2016 yılında her kesimden araç sahibi yükselen primlere tepki gösterdi. Sigorta şirketlerinin de sistemin yanlışlığına dikkat çekmesi üzerine Hazine Müsteşarlığı konuyu ele alarak, yeni düzenlemelere gitmeye karar verdi.
Son Karar Bakan'ın
Hazine Müsteşarlığı hazırladığı yeni trafik sigortasıyla prim fiyatlarına standart getirerek, artışların önüne geçmeyi hedefliyor. 2 aylık sürede tamamlanması beklenen yeni trafik sigortası, hazırlandıktan sonra Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e sunulacak. Ön çalışmaya göre ilk olarak Destekten Yoksun Kalma Tazminatı’nın hesaplanmasına standart getirilecek. Böylece aynı tipteki kazalarda birbirinden farklı tazminat oranları çıkarılamayacak.
2015 yılında aracına 200-300 TL’den trafik sigortası yaptıran biri, 2016 yılında 400-1000 TL’den trafik sigortasını yaptırıyor. Bu artışın nedeni ise bedeni zararlara ilişkin açılan davalarda ödenen tazminatların sigorta şirketlerini zarara sokuyor olması. Hazine Müsteşarlığı bedeni zararlarda ödenecek miktarı 60 bin TL olarak belirliyor ve sigorta şirketi pirimini buna göre ayarlıyor. Ancak kazadan sonra açılan davada mahkeme tazminatı 160 bin TL’ye kadar çıkartabiliyor. Bu fark ise sigorta şirketleri tarafından araç sahiplerine yansıtılıyor.
Konu ile ilgili geçtiğimiz günlerde açıklamada bulunan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, bu yıl primlerin yüksek olmasının nedenini sigorta şirketlerinin hasar maliyeti hesabı yapmasını imkansızlaştıran yasal boşluklar olarak açıkladı. Sigorta teminatı tanımlarının net olmaması nedeniyle farklı yargı kararları çıktığını belirten İbrahim Çağlar, bu uygulamalardan hem araç sahiplerinin hem de sigortacıların mutsuz olduğunu vurguladı.
Basında çıkan 4 bin liralık bir otomobile bin 250 lira zorunlu trafik sigortası primi istendiği haberlerini kaygıyla izlediklerini belirten İbrahim Çağlar, “Araç sahipleri son derece haklı bu kadar yüksek prim olmaz. Öte yandan prim ve poliçe sayısı artarken, sigorta şirketlerinin zarar etmediği tek bir yıla bile rastlamak mümkün değil. Primler yükselirken acentelerin komisyonu aşağı iniyor. En önemlisi de prim yüksek diye trafikte zorunlu sigortasız dolaşan araç sayısı 4 milyonu buldu. Bu durum önce can güvenliği açısından risk oluşturuyor. Türkiye ekonomisi açısından ise ciddi bir kayıp. Sigorta bedellerini ödenebilir seviyeye geri çekmek için gerekli düzenleme bir an önce yapılmalı” diye konuştu.
Yasal düzenlemeyle primlerin düşeceğini belirten sigorta şirketleri, yeni düzenlemeyi dört gözle bekliyor. Hazine Müsteşarlığının hazırladığı taslak metnine bakarsak da hem sigorta şirketlerinin hemde araç sahiplerinin mutlu olacağını söyleyebiliriz.
Kasko ve Zorunlu Trafik Sigortası Birleşmeyecek
Yapılan çalışmada kasko ve trafik sigortasının birleştirilmesi de değerlendirildi ancak Türkiye’de çok sayıda aracın kaskosuz olması nedeniyle Hazine Müsteşarlığı birleşmeye olumlu yaklaşmıyor. Başbakanlığa sunulacak olan taslakta herhangi bir birleşimin olmayacağı tahmin ediliyor.